Adıgeçen türü, ilk tanımlanmasından 159 yıl sonra Hacettepe Ün. den Dr. Emre Çilden ve Dr. Gol Shan Zare 2014 yılında tip loklitesinden toplayıp yakın zamanda yayınladılar. Aynı seksiyondaki diğer tüm Resedalardan çok uzun boyuyla (1m. ye yaklaşıyor) ve uzun çiçekli kısmıyla (inflorescence 45 cm. e kadar) ayrılıyor. Yayına katkısı nedeniyle, dünyadaki Reseda'lar üzerine çalışan Dr. Santiago Martin-Bravo ile bilim insanlarımızı kutluyoruz. Keşif üzerine Dr. Emre Çilden'in ifadesi: "Mersin ili endemiği olan Reseda balansae (Resedaceae) türünün, yüz yılı aşkın süre sonra varlığını ortaya koyduğumuz bir çalışma oldu. Doktora tezimde çalıştığım türlerden biriydi ve bu süreçte 2014 yılında, yani ilk toplanışından tam 159 yıl sonra kendisiyle buluşma fırsatı buldum. Güzel bir histi. Darısı diğer makalelere..." Yayına buradan ulaşılabilir.
Bir yeni tür daha: Campanula leblebicii
Değerli bilim insanlarımızdan Doç. Hasan Yıldırım'ın İzmir'in Kemalpaşa ilçesinde keşfettiği bitki Phytotaxa'da yayımlandı. Bitki, uzun yıllar Türkiye botaniğine hizmet veren sayın Erkuter Leblebici'ye adanmış olup kayacıl bir bitkidir. Hasan hocamızı kutluyoruz.
Yeni bir kantaron daha: Dumanlı kantaronu
Ankara Ün.'nden İsa Başköşe ve Niğde Ömer Halisdemir Ün.nden Dr. Ahmet Savran hocalarımızın Dedegöl dağlarında bulduğu ve rahmetli Dr. Bilgehan Bilgili'ye atfedilen Hypericum bilgehan-bilgilii Phytotaxa'da yayınlandı. Türkçe adı Dumanlı Kantaronu olarak belirlenmiştir. Hocalarımızı kutluyoruz.
Yeniden keşfedildi: Echinops pannosus
Sadece 1836 yılında toplanmış tip örneğinden bilinen ve çok belirsiz bir adresi bulunan (in monte Tauro, aestate 1836, Kotschy 282), Echinops pannosus türüne ait örnekler Erciyes Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Cem Vural tarafından, Mersin Cehennemderesi’nden toplanmıştır. Cem hocamız türün, 2000 m’de sedir ve ardıç ormanları açıklıklarında yaşamakta olduğunu belirtmiştir. Hocamızı kutluyoruz.
Munzurlar silsilesi-Tunceli. Görülesi...
"Flora" grubumuzun kıdemli üyesi ve yöneticisi Serap Üstündağ'ın Tunceli macerası:
Munzur Vadisinden Bitki Notları
Arkadaşlarla Kemaliye’ye gitme planları yaparken tamamen rast gelen bazı olaylarla ortaya çıkan ve bir dağcılık kulübü ( idadik )etkinliğine dönüşerek Ovacık ve çevresi olarak sınırlar belirlendi. Ancak bölgenin özel koşulları nedeniyle Haramitepe zirve tırmanışı için gerekli izinler alınamadı .Son anda değişiklikler yapıldı ve Mercan vadisi olarak değişti..
Ve biraz ön çalışma yapmaya başladım. Munzur Vadisinde kayıtlı 1500 civarı bitkiden 250 civarı Türkiye endemiği , 55 Munzur endemiği olduğu bilgisi heyecan uyandırıcıydı.
Hiç Girdev yaylasını ziyaret ettiniz mi?
Girdev yaylası, Muğla-Antalya sınırındaki Akdağlar silsilesinin en kuzeyindeki Eren dağında yer alır. En uç noktası 2200 m.yi bulan dağın 1700m rakımında Girdev yaylası ve gölü mevcuttur. Antalya tarafından Elmalı-Yuva yönünden, Muğla tarafından ise Fethiye-Seki yönünden (daha kolay) ulaşılabilir.
Ula-Kale gezisi
Centaurea polyclada
1 Temmuz 2018 tarihinde Datça ekibi Selma Akad, Fulya Bayık, Riyat Gül ve Mete Toppare, değişik bir rota izleyerek Gökova-Ula-Kale bölgesindeki bitkileri gözlemlemek üzere sabah erkenden yola çıktı. Hisarönü (Marmaris) civarında, Ahmet Duran hocamızın "Peucedanum chryseum olabilir" dediği bitkiyi meyvede gözlemlemek umuduyla lokaliteye gidildi. 30-40 bitkinin bulunduğu boş arazinin tamamen sürülüp tüm bitkilerin yok edildiği görülünce ciddi bir düş kırıklığı yaşandı. Neyse ki alanın civarında ve yol kenarlarında 8-10 kadar bitki duruyordu ve birinde olgun meyve bulma şansımız oldu. Meyve örneği alınarak yola devam edildi. Gökova köyü üzerinden Ula'ya, oradan Kale yoluna, Kale'ye 50 km. kalana dek devam edildi. Yol üzerindeki göze çarpan bitkilerin bulunduğu ve ilginç habitatlarda durularak 30 civarında bitkinin kaydı tutuldu. Ana amacın "siteye yeni türler" bulmak olduğu gezide sadece 3 yeni türün olması pek içaçıcı olmasa da Tuna Uysal hocamızın da desteği ile 3 yeni türün fotoğrafları siteye eklenmek üzere alındı. Örnek alınıp tanımlanan bitkilerin listesini en altta bulabilirsiniz. Yeni gezilerde buluşmak dileğiyle...
Bir Sandras macerası...
27 Mayıs 2018, Sandras’a bu mevsimde hiç gitmemiş olduğumuzu farkederek Selma Akad, Fulya Bayık, Riyat Gül ve Melis & Emre Rona’dan oluşan Datça ekibi, Emre’nin pikabıyla sabah erkenden yola çıktı. Günün ilk “garip” bitkisi, sonradan Hasan Yıldırım hoca’dan “muhtemelen otlandığı için güdük kalmış bir Campanula lyrata” olduğunu öğrendiğimiz, neredeyse gövdesiz bir bitki idi. Yukarılara doğru tırmanırken yol kenarlarını maviye boyayan Teucrium sandrasicum’lar bizi karşıladı. Mola verdiğimiz güzel bir subaşında epeydir görmediğim Prunella vulgaris ‘le ve 3 çeşit eğrelti ile karşılaşmak güzeldi. Yüksek rakımlar için erken olduğunu düşündüğümüz bir tarih olmasına rağmen sonraları Sandras kendini göstermeye ve dakika başı ilginç bitkiler bizi karşılamaya başladı. Önce bir Cephalanthera, daha sonra bir Platanthera… Siteye yeni tür bulma umudum hemen sonra, oralarda olduğunu bildiğim ama hiç görmediğim Potentilla rupestris’ le başladı ve Gökçeova-Kartal gölü yolunda rastladığımız “garip” bir Muscari ile bitti. Bu ziyaret 13 Türkiye endemiği, 3 Sandras endemiği, 1 Muğla endemiği ve siteye 7 yeni tür ile bitti. Yorulduğumuza değmişti….Gün boyu gördüğümüz bitkilerin listesi en altta...